Kuymak ve mıhlama Karadeniz yöresinin en bilinen ve en çok tercih edilen iki lezzeti. Kuymak yaparken mısır unu kullanılırken mıhlama yapılırken peynir kullanılıyor. Ancak piyasadaki her peynir mıhlama yapımında kullanılamıyor. Bazı özel peynirler mıhlama yapmak için tercih ediliyor. Bu sayede mıhlamanın lezzeti ve kıvamı tam olarak tutturulabiliyor.
Mıhlama yapmak için kullanılan peynirin en önemli özelliği eriyebilen peynir olmasıdır. Kaşar kıvamında ve tel olarak piyasada bulunan peynirler mıhlama yapımında daha fazla tercih ediliyor. Çünkü mıhlamada peynir ne kadar uzuyorsa o kadar makbule geçiyor. Yani uzayan peynir mıhlama için uygun peynirdir diye söyleyebiliriz.
Mıhlama yapmak için tercih edilen peynirler arasında yöreye özel kolot peyniri, tel peynir ve zaman zaman da kaşar peyniri kullanılıyor. Bunlar içerisinde en uygun olanı ise telli peynir olduğu söyleniyor. Ancak her yiğidin farklı yoğurt yiyişi olduğundan kolot peynirini tercih eden de oldukça fazla, telli peyniri de kaşar peynirini de. O yüzden peynir bir yana mıhlamanın lezzeti önemli olan. Ayrıca bu saydığımız peynirlerin ortak özelliği hepsinin eriyebilir olması. Yani mıhlamalık peynir için en önemli özellik eriyebilir olmasıdır.
Mıhlama yapmak isteyenler elbette öncelikle peynir kullanmaları gerekecek. Bu işi iyi bilenler ise piyasada satılan peynirler yerine daha doğal yollarla üretilmiş veya evde üretilebilecek peynirlerin kullanılmasını öneriyor. Bu ise hem insan sağlığı açısından hem de mıhlamanın lezzeti açısından oldukça önemli.
Evde mıhlamalık peynir yapmak elbette mümkün. Bunun için internet üzerinde onlarca tarif var. Bu tariflerden kendinize uygun olanı seçip bunu deneyebilirsiniz. Taze hayvan sütünü şehir de bulmak zor olacağından mahalle sütçülerinden alınacak olan sütler bu peynirin yapımında kullanılabilir.
Mıhlama için özellikle kolot peyniri ya da telli peynir öneriliyor. Bu çerçevede kaynatılan süt yağ ve kaymaktan ayrıldıktan sonra peynir mayasıyla mayalanır. Mayalanma sonucu oluşan pıhtılaşma sütün süzülmesiyle torbalara doldurulur. Bir müddet beklemeye bırakılır. Karadeniz insanı bu peyniri en az 3 ay güneş görmeyen yerde saklamayı tavsiye ediyor. Bu sayede yenebilecek kıvama geldiğini söylüyorlar. Siz de en az üç gün boyunca soğuk ve güneş görmeyen bir yerde beklettiğiniz zaman lezzetli bir peynir elde edebilirsiniz.
Bu kıvamını koruyan peynir tavadan alınırken hemen kopmayacak uzayacak ve ağza alındığında da hemen yutulmayacak ve çiğnenen bir sakız hissiyatı oluşturacaktır. Ayrıca hiç bitmeyecekmiş hissiyatı vermesi de peynirin kalitesi bakımından önemlidir. İçerisinde katkı maddesi bulunan piyasadaki diğer peynirler bu hissiyattan oldukça uzak oluyorlar. O yüzden mıhlamalık peynir tercihi yapılırken tamamen yöresel olması, doğal yollardan elde edilmiş olması ve herhangi bir katkı maddesi içermemesi oldukça önem taşıyor.
Mıhlama yapmak için kullanılan peynirin en önemli özelliği eriyebilen peynir olmasıdır. Kaşar kıvamında ve tel olarak piyasada bulunan peynirler mıhlama yapımında daha fazla tercih ediliyor. Çünkü mıhlamada peynir ne kadar uzuyorsa o kadar makbule geçiyor. Yani uzayan peynir mıhlama için uygun peynirdir diye söyleyebiliriz.
Mıhlama yapmak için tercih edilen peynirler arasında yöreye özel kolot peyniri, tel peynir ve zaman zaman da kaşar peyniri kullanılıyor. Bunlar içerisinde en uygun olanı ise telli peynir olduğu söyleniyor. Ancak her yiğidin farklı yoğurt yiyişi olduğundan kolot peynirini tercih eden de oldukça fazla, telli peyniri de kaşar peynirini de. O yüzden peynir bir yana mıhlamanın lezzeti önemli olan. Ayrıca bu saydığımız peynirlerin ortak özelliği hepsinin eriyebilir olması. Yani mıhlamalık peynir için en önemli özellik eriyebilir olmasıdır.
Mıhlamalık Peynir Evde Yapılabilir mi?
Piyasada oldukça peynir çeşidi var. Ayrıca birçok firma hemen bütün peynir çeşitlerinde üretim yapıyor. Ancak ne yazık ki piyasada bu kadar peynir çeşidi bulunması kaliteyi o kadar artırmıyor. Piyasadaki peynirlerin hemen tamamı katkı maddeli ürünlerden oluşuyor. Birçok firma peynirin tadını ve ömrünü etkileyen katkı maddeleriyle satıcıların karşısına çıkıyor. Bu ise bir müddet sonra insan sağlığı açısından ciddi riskler oluşturuyor.Mıhlama yapmak isteyenler elbette öncelikle peynir kullanmaları gerekecek. Bu işi iyi bilenler ise piyasada satılan peynirler yerine daha doğal yollarla üretilmiş veya evde üretilebilecek peynirlerin kullanılmasını öneriyor. Bu ise hem insan sağlığı açısından hem de mıhlamanın lezzeti açısından oldukça önemli.
Evde mıhlamalık peynir yapmak elbette mümkün. Bunun için internet üzerinde onlarca tarif var. Bu tariflerden kendinize uygun olanı seçip bunu deneyebilirsiniz. Taze hayvan sütünü şehir de bulmak zor olacağından mahalle sütçülerinden alınacak olan sütler bu peynirin yapımında kullanılabilir.
Mıhlama için özellikle kolot peyniri ya da telli peynir öneriliyor. Bu çerçevede kaynatılan süt yağ ve kaymaktan ayrıldıktan sonra peynir mayasıyla mayalanır. Mayalanma sonucu oluşan pıhtılaşma sütün süzülmesiyle torbalara doldurulur. Bir müddet beklemeye bırakılır. Karadeniz insanı bu peyniri en az 3 ay güneş görmeyen yerde saklamayı tavsiye ediyor. Bu sayede yenebilecek kıvama geldiğini söylüyorlar. Siz de en az üç gün boyunca soğuk ve güneş görmeyen bir yerde beklettiğiniz zaman lezzetli bir peynir elde edebilirsiniz.
Mıhlamalık Peynirin Özellikleri
Mıhlama yapmak için kullanılacak olan peynirin özel olarak alınması ve herhangi bir peynirin mıhlama yapmak için kullanılmaması gerekiyor. Bu çerçevede telli peynir veya kolot peynirinin kullanılması tavsiye ediliyor. Ayrıca mıhlamalık peynirinin özellikleri arasında kıvamının yağ kıvamında olması, eriyebilen peynir olması veya ısıya maruz kaldığında eriyip uzaması önem arz ediyor.Bu kıvamını koruyan peynir tavadan alınırken hemen kopmayacak uzayacak ve ağza alındığında da hemen yutulmayacak ve çiğnenen bir sakız hissiyatı oluşturacaktır. Ayrıca hiç bitmeyecekmiş hissiyatı vermesi de peynirin kalitesi bakımından önemlidir. İçerisinde katkı maddesi bulunan piyasadaki diğer peynirler bu hissiyattan oldukça uzak oluyorlar. O yüzden mıhlamalık peynir tercihi yapılırken tamamen yöresel olması, doğal yollardan elde edilmiş olması ve herhangi bir katkı maddesi içermemesi oldukça önem taşıyor.









